Turkiye
Türkçe Olimpiyatları Coşkusu


115 ülkeden her ırktan, renkten ve her dilden çocuğun katıldığı Türkçe Olimpiyatları gurur kaynağımız oluyor. Hiç Türkçe bilmeyen insanlar Türkçe öğreniyor Türkçe konuşuyor şarkılarımızı, türkülerimizi ve marşımızı söylüyorlar. Kendi çocuklarımızın şarkı söylemesinden bile gurur duyduğumuza göre yerini bile bilmediğimiz ülkelerden gelen insanların şarkılarımızı söylemesinden gurur duymamak ve desteklememek elde değil.

Peki bu başarının atındaki etkenler neler?

Öncelikle bu başarının mimarları Türk okullarıdır. Türk okulları ilk açıldığında buraya giden bir çok gönüllü öğretmenler ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ, Marmara, Hacettepe gibi adını sayamadığımız Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden mezun olan insanlarımızdır.

Bu okullar açıldığında yapılan fedakârlıklardan sadece bir kaçına bakalım.

Buraya giden birçok öğretmen maddi kazanç beklentisiyle buralara gitmedi. Aldıkları para sadece kendi yaşamlarını sürdürecek kadar azdı. Bakü deki Türk Okulu açıldığında tahta kulübeler sınıf olarak kullanıldı öğretmen ve öğrenciler üşümemek için iki paltoyu üst üste giyiyorlardı. İmkânsızlıklardan dolayı birkaç aile aynı evi paylaşıyordu. Başka bi yerde her öğünde sadece patates vardı ve kızartma yapmak için bile yağ bulamıyorlardı.

Türk okullarında okuyan bir öğrenci şu olayı anlatıyor. Bir gece kalkıp tuvalete gittiğimde, okul müdürümüz tuvaletleri temizliyordu.

8. Cumhurbaşkanımız Sayın Turgut Özal Arnavutluktaki Turgut ÖZAL Kolejini gezerken yemekhaneye indiğinde orada kendini karşılayan ve düzgün Türkçe konuşan bayana sordu bu kadar güzel Türkçeyi nerden öğrendin. Bayanın Cevabı Şuydu: Efendim ben Türkiye’den gelen okul müdürünün eşiyim. Aşçı olmadığı için okulun yemeklerini ben yapıyorum.

Turgut Özal bu manzara karşında “işte fedakârlık bu” dedi.
Daha bunun gibi hepimizi duygulandıran birçok olay var bu başarının altında ama sayfalarca yazsak bitiremeyiz.

Yoksa oturduğumuz yerden konuşmakla olmuyor. Türk Bayrağı dünyanın 4 bir tarafında dalgalanıyor. Devlet başkanlarının çocukları bu okullarda okuyor ve geleceğin Türkiye sini tanıyorlar. Türk bayrağına selam duruyorlar.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yeryüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!



-----------------------------------------------------------------------------------------

Zavallı Dilimiz ve Biz !

Karamanoğlu Mehmet Bey’i arıyorum.
Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?
Bir ferman yayınlanmıştı.
“Bu günden sonra, divanda, dergahta, bargahta, mecliste, meydanda Türkçe’den başka dil konuşulmaya”
diye
Hatırlayanınız var mı?
Dolanın yurdun dört bir yanını, çarşıyı, pazarı, köyü, şehri, fermana uyanınız var mı?
Nutkum tutuldu, şaşırdım merak ettim, dolandığınız yerlerdeki Türkçe olmayan isimlere,
gördüklerine, duyduklarına üzüleniniz var mı?
Tanıtımın demo,
Sunucunun spiker,
Gösteri adamının showmen,
Radyo sunucusunun diskjokey,
Hanım ağanın, first lady olduğuna şaşıranınız var mı?
Dükkanın store,
Bakkalın market,
Torbanın poşet,
Mağazanın süper, hiper, gross market,
Ucuzluğun, damping olduğuna kananınız var mı?
İlan tahtasının billboard,
Sayı tablosunun skorboard,
Bilgi alışının brifing,
Bildirgenin deklarasyon,
Merakın, uğraşın hobby olduğuna güleniniz var mı?
Bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı,
Beldelerin girişinde welcome,
Çıkışında goodbye okuyanınız var mı?
Korumanın, muhafızın, body guard,
Sanat ve meslek pirlerinin duayen,
İtibarın, saygınlığın, prestij olduğunu bileniniz var mı?
Sekinin, alanın, platform,
Merkezin center,
Büyüğün mega,
Küçüğün mikro,
Sonun final,
Özlemin hasretin, nostalji olduğunu öğreneniz var mı?
İs hanımızın plaza,
Bedestenimizin galeria,
Sergi yerlerimizi, center room, show room,
Büyük şehirlerimizi, mega kent diye gezeniniz var mı?
Yol üstü lokantamızın fast food,
Yemek çeşitlerimizin menü,
Hesabını, adisyon diye ödeyeniniz var mı?
İki katlı evinizi dubleks,
Üç katlı komşu evini tripleks,
Köşklerimizi villa,
Eşiğimizi antre,
Bahçe çiçeklerini flora diye koklayanınız var mı?
Sevimlinin sempatik,
Sevimsizin antipatik,
Vurguncunun spekülatör,
Eşkıyanın mafya,
Desteğe, bilemediniz koltuk çıkmağa, sponsorluk diyeniniz var mı?
Mesireyi, kır gezisini picnic,
Bilgisayarı computer,
Hava yastığını air bag,
Eh pek olasıcalar, oluru, pekalayı, okey diye konuşanınız var mı?
Çarpıcı önemli haberler,flash haber,
Yasa, varol sevinçleri, oley oley,
Yıldızları, star diye seyredeniniz var mı?
Virvirik dağının tepesindeki köyde, Cafe show levhasının altında, acının da acısı kahve içeniniz var mı?
Toprağımızı, bayrağımızı, inancımızı çaldırmayalım derken, dilimizin çalındığını, talan edildiğini, özün el diline özendiğine, içi yananınız var mı?
Masallarımızı, tekerlemelerimizi, ata sözlerimizi unuttuk, şarkılarımızı, türkülerimizi, ninnilerimizi kaybettik, Türkçe’miz elden gidiyor, dizini döveniniz var mı?
Karamanoğlu Mehmet Bey’i arıyorum, göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?
Bir ferman yayınlamıştı …
Hayal meyal hatırlayıp da, sahip çıkanınız var mı?



-----------------------------------------------------------------------------------------
REKLAMLAR
 
ARAMA MOTORU
 
Özel Arama
HABERLER
 
SİNEMADA BU HAFTA
 
SPONSOR REKLAMLAR
 
 
Bugün 3 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol