Kultur
 
KÜLTÜR

Bir toplumun tarihsel süreç içinde ürettiği ve kuşaktan kuşağa aktardığı her türlü maddi ve manevi özelliklerin bütününe kültür denir.

Kültür, bir toplumun kimliğini oluşturur, onu diğer toplumlardan farklı kılar. Kültür, toplumun yaşayış ve düşünüş tarzıdır.


Kültür, genel olarak iki öğeden oluşur

a) Maddi Kültür Öğeleri: Binalar, her türlü araç-gereç, giysiler vb.

b) Manevi Kültür Öğeleri: İnançlar, gelenekler, normlar, düşünce biçimleri vb.

Kültürün maddi ve manevi öğeleri arasında sürekli bir etkileşim vardır. Birinde meydana gelen bir değişim diğerini de etkiler.
turkforumuz.biz'den alınmıştır
Kültür, toplumun doğal çevresinden yani coğrafi koşullardan etkilenir. Örneğin, dağlık bölgelerde yaşayan toplumların kültürüyle verimli ovalarda yaşayan toplumların kültürü birbirinden farklıdır.


KÜLTÜRÜN ÖZELLİKLERİ

* Kültür görelidir. Yani her toplumun kendine özgü kültürü vardır.
* Kültür tarihseldir. Yani geçmişten günümüze süregelmektedir.
* Kültür insan eseridir. İnsanlar hem kültürü oluştururlar hem de kültürden etkilenirler.
* Kültür durağan değildir. Zaman içinde değişir. Maddi öğeler daha hızlı değişir. Ayrıca her toplumda kültürel değişim hızı birbirinden farklıdır.



KÜLTÜRÜN İŞLEVLERİ

* Birey davranışlarını yönlendirerek toplumsal düzeni sağlar
* Topluma kimlik kazandırır. Toplumu diğer toplumlardan farklı kılar
* Toplumsal dayanışma ve birlik duygusu verir. “Biz bilinci”
* Toplumsal kişiliğin oluşmasını sağlar. “sosyalleşme”




KÜLTÜRÜN KAZANILMASI

İnsanların toplumları, ülkeleri birbirinden farklı da olsa biyolojik olarak birbirlerine benzerler, ama inanç, düşünce, tutum ve olayları algılayış tarzı bakımından farklıdırlar.

Bu farklılığı ortaya çıkaran etkenlerin başında içinde yetiştikleri kültürel yapıdır. Bireyler, kültürü sosyalleşme süreciyle kazanırlar.

Sosyalleşme (Toplumsallaşma), (Sosyalizasyon):

Birey, içine doğduğu kültürel ortamın özellikleri ana-babasından, yakınlarından, arkadaşlarından, okuldan, sokaktan ve iş ortamından öğrenir. Ömür boyu süren bu öğrenme ve uyma sürecine sosyalleşme denir.

Birey sosyalleşme süreciyle içinde yaşadığı toplumun bir üyesi olur. Olayları algılayış tarzından giyim tarzına, düşünüş tarzından davranış biçimine kadar her konuda kültürden etkilenir.

Sosyalleşme süreci, aynı toplumdaki bireyleri genel olarak birbirine benzetir. Ancak aynı kültürel ortamda da yaşasa her insanın yaratılış özellikleri farklı olduğu için kişilikleri birbirinin aynısı değildir.


KÜLTÜRLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

1- Üst Kültür: Bir toplumda geçerli olan genel kültür özellikleridir. Toplumun her kesiminde bilinir ve benimsenir.

Örnek: Genel Türkiye kültürü, genel Çin kültürü, genel İtalyan kültürü gibi…


2- Alt kültür: Üst kültür içindeki din, dil, töre ve etnik köken bakımından kendine özgü özelliklere sahip toplulukların kültürüdür.

Örnek: Türkiye’deki Kürt, Laz, Alevi, Yörük kültürü, Amerika’daki Kızılderili, Zenci, Göçmen kültürü gibi…


3- Kültürleme: Toplumun, kendi kültürel özelliklerini yeni kuşaklara sosyalleşme yoluyla aktarmasıdır.

Örnek: Türk toplumunda yetişen bir kişi Türk gibi düşünür, davranır ve giyinir.
turkforumuz.biz'den alınmıştır
4- Kültürleşme: Farklı kültürlerin karşılıklı etkileşime girmesiyle gerçekleşen kültür alış-verişidir. Kültürleşme süreci sonunda her iki toplum da yavaş ya da hızlı değişir.

Örnek: Aynı mahallede oturan Türk ve Kürt toplulukların zamanla birbirini etkilemesi, Avrupa birliğine üye ülkelerin kültürel etkileşime girmesi


5- Kültürel Yayılma: Bir kültürde ortaya çıkan maddi veya manevi kültür öğesinin dünyadaki başka kültürlere yayılmasıdır.

Örnek: Spagettinin İtalya’dan, ulusçuluk fikrinin Fransa’dan, tütünün içmenin Kuzey Amerika yerlilerinden, yoğurdun Türklerden dünyaya yayılması gibi…


6- Kültürel Gecikme: Bir toplumdaki maddi kültür öğelerinde meydana gelen değişim hızına, manevi kültür öğelerinin ayak uyduramaması oluşan uyumsuzluk ve görgüsüzlük durumudur.

Örnek: Cep telefonu (maddi kültür) hızla yaygınlaşmaktadır ancak onu kullanma görgüsü (manevi kültür) aynı hızda gelişmemektedir. Bunun sonucu olarak toplu mekânlarda yüksek sesle konuşulmakta, tiyatro, cami gibi yerlerde kapatmaya özen gösterilmemektedir. Ayrıca, apartman, kredi kartı, belediye otobüsü, sonradan görme zenginlik vb.


7- Kültürel Şok: Kendi kültür ortamından başka bir kültür ortamına katılan bireylerin yaşadıkları bunalım ve uyumsuzluk durumudur.

Örnek: Almanya’ya giden ilk Türk işçilerin uyum sorunları, kentten köye gelin olan bir kızın uyum sorunu, Doğuda bir köye atanan yeni İzmirli öğretmen vb…


8- Kültür Emperyalizmi: Emperyalizm, bir ülkenin başka bir ülkenin kaynaklarını sömürmesi demektir. Kültür emperyalizmi, gelişmiş ülkelerin az gelişmiş diğer kültürleri özellikle kitle iletişim araçlarıyla etkilemesi ve kendine benzetmesidir. Kültür emperyalizmi, sömürgeciliği kolaylaştırır.
turkforumuz.biz'den alınmıştır
Örnek: Batı kültürü, TV programları ve filmleriyle diğer kültürleri giyim, eğlence ve tüketim alışkanlıkları bakımından kendine benzetmektedir. Böylece Batı, ürettiği ürünlere daha çok pazar bulacaktır.


9- Kültürel asimilasyon: Bir kültürün, kendi içindeki azınlık kültürü eritmesi ve kendine benzetmesidir. Asimilasyon normal bir süreçle olabildiği gibi devlet eliyle zorla da olabilir.

Örnek: Bulgar Türklerinin zamanla Slavlar içinde erimesi, Anadolu’daki Türklerden önceki eski halkların Türk kültürü içinde erimesi, Azteklerin Meksika kültürü içinde erimesi vb…


10- Kültürel Yozlaşama: Yabancı kültürlerin olumsuz etkisi ve toplumun kendi öz değerlerine yeterince sahip çıkmaması sonucu meydana gelen kültürel bozulmadır.

Örnek: Gençlerin batı kültürüne özenmesi, yardımlaşmanın yerini çıkarcılığın ve duyarsızlığın alması, anadilin yabancı kelimelerle yozlaşması, dini bayramların özünden uzaklaşıp tatile dönüşmesi, işyeri isimlerinin yabancı kelimelerden seçilmesi







----------------------------------------------------------------------------------------



Elektronik müzik severler “Tranceworld 2009” ile coşacak!


Türkiye'deki Dünyada en ünlü DJ’ler eşliğinde bir çok ülkeden bir araya gelen binlerce elektronik müzik dinleyicisinin katıldığı elektronik müzik festivallerinden biri “Tranceworld 2009” Eventplus organizasyonu ile ilk kez Türkiye’de.
Eventplus, “Tranceworld 2009” ile bir ilke imza atarak Türkiye’deki elektronik müzik tutkunlarının hayalini kurduğu bir organizasyonla, dans ve eğlencenin kapılarını dünyanın en iyi DJ ve prodüktörleri ile açıyor.
31 Temmuz’da başlayıp 2 gün boyunca sürecek olan festival, dans ve müziğin keyfini deniz, kum, güneş ve 2 günlük kamp ile birleştirerek, İstanbul’un en seçkin ve büyük plajlarından birinde Tırmata Beach Kilyos’ta düzenleniyor.
Minel Kozmetik'ten Türkiye'de bir ilk!
Türkiye'de ilk kez düzenenlen "Tranceworld 2009" beach festivallerinde rastlanmayan bir yeniliği de beraberinde getiriyor. Festival sponsoru olan Minel Kozmetik, etkinlik sırasında deniz sonrası, kuaför ihtiyacı hisseden bayanlara müthiş çözümler sunacak. Etkinlik alanına kurulacak olan kuaför çadırı sayesinde, festivale katılan bayanlar hem denizin keyfini çıkarabilecek, hem de güzelliklerinden ödün vermeyecekler.
“Tranceworld Turkey 2009’’da yer alacak isimler şu şekilde:
Sied Van Riel : My dreams, Sigh, What you want, Sinner in heaven, Rush gibi prodüksiyonları, Invincible, Level up, Walk the edge, I believe gibi bir çok remixleri ile trance dünyasının vazgeçilmezlerinden.
Sander Van Dien: Time Frame adlı albümle 2007’de büyük sükse yapan First State oluşumunda yer alan, elektronik müzik dünyasında prodüksiyonları ve remix çalışmalarıyla büyük bir öneme sahip DJ.
Chris Lawyer & Thomy: We gonna feel it gibi büyük beğeni toplayan eğlenceli çalışmaları ve farklı tarzlarıyla her zaman dikkatleri çeken ikili.
Leon Bolier: My precious, Beyond, Back in the days, Mohawk, Poseidon, Bonaire gibi çok sevilen çalışmalara imza atan başarılı DJ’liği ile en çok tercih edilen prodüktörlerden.
W & W: İddialı yapımlarıyla yıldızı her zaman parlayacak olan ikili.
Mark Norman: Mark de jong ve Norman Lenden adındaki Hollandalı birbirinden başarılı ve farklı iki DJ’in bir araya gelişiyle doğan, Overkill adındaki parçaları ile çıkış yapan sevilen ikili.
Joyce Mercedes: Mixing yeteneği dahil etkileyici güzelliği ile de kendinden söz ettiren Dünya’nın en ünlü bayan djyi.
Ron Van Den Beuken: Elektronik müzik dünyasında profesyonelliğiyle ismini zirveye taşıyan önemli bir isim.
Yahel: İlk prodüksiyonunu 16 yaşında yapan, mütevazı kişiliği ile geniş bir hayran kitlesine sahip olan, daha önce de ülkemizi büyük şehirlerde ziyaret etmiş dünyaca ünlü İsrail’li DJ.
Pedro Del Mar: Trance dünyasının en ünlü isimleriyle birlikte imza attığı projelerle ismini zirveye taşıyan bir isim.
Aly & Fila : DJ Mag dergisi tarafından 2008 yılında #31# numarada gösterilen,başarılı çalışmalarıyla beğeni toplayan, Mısırlı sevilen ikili.
Ernesto & Bastian: Dünya çapında düzenlenen büyük organizasyonlara damgasını vuran ünlü trance düosu.


MİLLİYET



-----------------------------------------------------------------------------------------



Tarsus'ta Türk Dünyası Tiyatro Günleri Başladı


Mersin'in Tarsus Belediyesi Tarafından Organize Edilen ve Bu Yıl 3.'sü Düzenlenen Türk Dünyası Tiyatro Günleri Başladı. 5 Gün Sürecek Tiyatro Günlerine Azerbaycan, Irak, İran ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden Tiyatro Ekipleri Katılıyor. Mersin'in Tarsus Belediyesi tarafından organize edilen ve bu yıl 3.'sü düzenlenen Türk Dünyası Tiyatro Günleri başladı. 5 gün sürecek tiyatro günlerine Azerbaycan, Irak, İran ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden tiyatro ekipleri katılıyor.

75. Yıl Kültür Merkezi'ndeki tiyatro günlerinin ilk gününde Azerbaycan Bakü Akademik Milli Dram Tiyatrosu, Bahtiyar Vahapzade'nin yazdığı Ağakişi Kazımov'un sahneye koyduğu M.S. 630 yıllarında, Çin İmparatorluğu tarafından yıkılan I. Göktürk Kağanlığı´nın egemenlik ve diriliş mücadelesinin anlatıldığı 'Önümüzü Kesen Kılıç' oyununu sahneledi. Oyunculara teşekkür eden Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz'a, Azerbaycan haritası işlenmiş tablo hediye edildi.



(CİHAN)



----------------------------------------------------------------------------------------



Cazın renkleri Akbank Sanat'ta!


Ünlü piyanist Aşkın Arsunan cazseverlere doyumsuz bir müzik ziyafeti yaşatmak için 25 Haziran 2009, Perşembe akşamı saat 20:00’de Akbank Sanat’ta konser verecek.
Müzisyen bir aileden gelen Aşkın Arsunan Ankara ve İstanbul Devlet konservatuarlarındaki eğitimin sonrasında müzik hayatına uzun yıllar İsveç’te devam etti. 1980’li yıllarda Avrupa ve Amerika’da besteci, aranjör olarak çalışan Aşkın Arsunan, Lil Babs, Janet Jackson ve vokal caza damgasını vurmuş Patti Austin gibi önemli isimlerle çalıştı. 1988 yılında Türkiye’ye dönen sanatçı önemli isimlerle başarılı projelere imza attı. Amerika’da belgesel film müzikleri de yapan Arsunan, 1988’de Türkiye’ye döndü. Sanatçı 1990’lı yıllarda Fatih Erkoç, Onno Tunç, Zuhal Olcay, Sertab Erener, Sezen Aksu ve Levent Yüksel gibi isimlerle çalıştı. Bu arada Arsunan, Eşkıya’nın jenerik müzikleri ve Balalayka’nın film müzikleri başta olmak üzere çeşitli film ve reklam müziklerine de hayat verdi.
2000 yılında Ethno Karma Project ile İstanbul Caz Festivali ve Babylon’da konserler veren Aşkın Arsunan’ın ilk solo albümü “One A Day” Şubat 2004’te Aura Records etiketiyle yayınlandı. Albümün ardından İstanbul 11. Caz Festivali’nde sahne alan sanatçı, Sezen Aksu ve John Scofield’ın katılımıyla gerçekleştirdiği konserde büyük beğeni topladı. Aşkın Arsunan, gerçekleştirdiği pek çok programla cazseverler dışında farklı bir kitleye ulaşmayı da başardı.

Aşkın Arsunan (piyano vokal)
İmer Demirer (trompet)
Volkan Öktem (davul)
Selen Beytekin (vokal)
John Mathew Hall (bas)
Yer: Akbank Sanat
Tarih: 25 Haziran 2009, Perşembe
Saat: 20:00
Bilet fiyatları: Yetişkin 10 YTL; Öğrenci 5 YTL




milliyet


-----------------------------------------------------------------------------------------



 
Bursa İpekyolu Film Festivali 14 Kasım'da

Bu yıl 4. kez düzenlenecek olan Uluslararası Bursa İpekyolu Film Festivali, 14-22 Kasım tarihlerinde yapılacak. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilecek festivalin süresi bu yıl, 9 güne çıktı.

Diyalogsuz kısa film yarışması ve uluslararası uzun metraj film yarışmalarıyla yola çıkan festival, geçtiğimiz yıl da ulusal uzun metraj film yarışmasını eklemişti programına.

18 Haziran 2009, Perşembe
KÜLTÜR SANAT ZAMAN




---------------------------------------------------------------------------------------



Fosil Müzesi ziyaretçilerini bekliyor!


Sahip olduğu fosil eserlerin zenginliğiyle dikkati çeken Türkiye’nin ilk ve tek fosil müzesi olan Çankırı Müzesi, meraklılarının ziyaretini bekliyor.
Özel bir teşhir düzeniyle 1972 yılında hizmete açılan Çankırı Müzesi’nde, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Paleoantropoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayla Sevim başkanlığında Çorakyerler Fosil Yatağı’nda sürdürülen kazılardan çıkarılan geç miyosen (Günümüzden 23,7-5,3 milyon yıl önceki süreyi kapsayan dönem) döneme ait omurgalı hayvan fosilleriyle birlikte müzede, 2 bin 227 arkeolojik, bin 236 da etnografik eser yer alıyor.
Dünyada alanında önemli bir lokalite olarak kabul edilen Çorakyerler Omurgalı Fosil Yatağı’nda 11 yıldır süren kazıların ardından çıkartılan omurgalı fosillerin bazıları, hortumlular, et yiyiciler, gergedangiller, atgiller, zürafagiller, öküzgiller ve "hominoid" denilen kuyruksuz büyük maymunlar.
Müze yetkilileri, eserler arasında ziyaretçilerin en çok ilgisini et yiyiciler familyasındaki kılıç dişli kaplanın çektiğini belirterek, eserleri görmeye yurt dışından da meraklıların geldiğini söylediler.
Çankırı Valisi Ali Haydar Öner, yaptığı açıklamada, Çankırı Müzesi’nin içeriğiyle sadece Anadolu tarihi hakkından değil, dünya tarihi hakkında bilgilendirici olduğunu söyledi.
Müzenin sahip olduğu yaklaşık 8 milyon yıllık fosiller ile Türkiye’nin ilk ve tek fosil müzesi olduğunu belirten Öner, şunları kaydetti: "Müzenin bunca özelliğine rağmen sergilenme imkanı açısından henüz arzulanan boyutta değil. Müzenin daha iyi bir ortamda hizmet verebilmesi için yeni bir arsa belirledik. Bu arsaya yeni bir bina yapmayı düşünüyoruz. Eğer burası olmazsa tarihi özelliği olan eski binalardan birini düzenleyerek müzemizi buraya taşıyacağız."
Tarih meraklılarına Çankırı Müzesi’ni görmelerini tavsiye eden Öner,"Müzemizi ziyaret edenler tarih öncesi dönemlere yolculuk ediyor. Ziyaretçilerimiz Türkiye’nin başka bir yerinde göremeyecekleri fosil eserleri sadece burada görebilirler. Müzeyi ziyarete gelenler Çankırı’nın doğa güzellikleri ile halkının konukseverliğini de görecektir" dedi.


milliyet



-----------------------------------------------------------------------------------------


Hay Hak! Söyleşiler : Ece Ayhan



Kategori: Edebiyat
Yazar: Ece Ayhan
Sayfa: 120
Ölçü: 13.5 x 21 cm
ISBN: 975-08-0334-5



Türkçe şiirin ayrık bir sesi ve en önemli modern ustalarından olan Ece Ayhan'dan apaçık bir (başka) saldırı- Sanat dünyamızın 'marj'lara yakın duran sanatçılarıyla, durmadan eski 'marjinal'lere ve tarihe göndermeler yaparak kurduğu söyleşilerde, Ece Ayhan, Hayat'a, Dünya'ya, Sanat'a, Sanatçı'ya, Düzen'e ve İktidar'a cevabı zor sorular yöneltiyor. Kimi kez karşısındakini dinlemediği, cevabını yok saydığı oluyor, hedefi tam da kalbinden vurmak adına. Daha önce Şiirin Bir Altın Çağı adlı kitapta başka söyleşiler ve yazılarla yan yana duran Hay Hak! Söyleşiler, bu kez bir başına 'sıkı' bir kitap halinde.




----------------------------------------------------------------------------------------




Havuz Başı : Sait Faik Abasıyanık



Kategori: Edebiyat
Yazar: Sait Faik Abasıyanık
Sayfa: 106
Ölçü: 13.5 x 21 cm
ISBN: 978-975-08-0486-4
YKY'de 1. Baskı: Ekim 2002



“Sait Faik’i 1940’ta Nurullah Ataç sayesinde tanıdım. Nurullah Ataç, Burgaz’a gidip Sait Faik’i görmemizi önerdi. ‘O da kim?’ diye sordum. ‘Türkiye’nin en iyi hikâye yazarı’ dedi. Edebiyatımızın en iyi öykü yazarı olduğuna şimdi de inanıyorum. Neden derseniz, benim için edebiyatın özü şiirdir de ondan. Ve Sait öykülerinde şairdir.” Mîna Urgan “...Ben, iskambil oynarken, yanımda birisi durursa pek memnun olurum, o zaman oyunu da iyi oynarım. Yalnız başına olan insan kadar büyük adam yoktur ama insanlarla beraber olan insan hakiki kıymetini ölçer, biçer.” diyen büyük yazarın; ilk kez 1952’de yayımlanan hikâye kitabı Havuz Başı yeniden gözden geçirilerek yayına hazırlandı. Mektuplar, manüskriler ve gün ışığına çıkmamış yepyeni metinler sırada...


---------------------------------------------------------------------------------------



Hayali Ölümler : Michel Schneider



Kategori: Edebiyat
Yazar: Michel Schneider
Çevirmen: Pınar Yasemin Akan
Sayfa: 280
Ölçü: 13.5 x 21 cm
ISBN: 975-08-1125-9
YKY'de 1. Baskı: 2006



Müzikolog, psikanalist ve tam bir kitap tutkunu olan Michel Schneider, bu kitabında; Balzac’dan Flaubert’e, Kant’dan Zweig’a kadar 36 yazarın son anlarını ilginç ayrıntılarla birlikte zengin bir anlatıya dönüştürüyor. Hastalıklar, son sözler, mezar taşları; sözcükler, aykırılıklar, gerçek hayatlar ve hayali ölümler…



----------------------------------------------------------------------------------------



2010 Avrupa Kültür Başkenti "İSTANBUL"









AKB Nedir?
 
Avrupa Kültür Başkenti fikri ilk kez 1985 yılında dönemin Yunanistan Kültür Bakanı Melina Mercouri tarafından ortaya atıldı. Aynı yıl Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi projenin kapsamını belirledi ve uygulamaya koydu. 1985'ten 2000 yılına kadar Avrupa Birliği'ne üye olan ülkelerin kentlerinden biri Avrupa Kültür Başkenti olarak seçildi. 2000 yılına gelindiğinde, yeni binyıl nedeniyle Avrupa Kültür Başkenti unvanı hem birden fazla kente, hem de AB Adayı olan ülkelerin kentlerine verilmeye başlandı.





İSTANBUL' a Katkıları



İstanbul'un 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti olmasının sağladığı katkılar;
  • İstanbul'un adı, 2006 yılından başlayarak dünya kültür sanat gündeminin merkezine oturacak.
  • Tarihi boyunca farklı kültürleri bir arada yaşatan İstanbul, sahip olduğu dünya kültür mirasını tüm zenginliğiyle Avrupa’yla paylaşacak.
  • İstanbul, kültür varlılarımızın korunacağı ve çağdaş müzecilik anlayışıyla sergileneceği yeni müzeler kazanacak.
  • Katılımcı bir yaklaşımla oluşturulacak kentsel dönüşüm projeleri bir yandan kentin çehresini değiştirecek, öte yandan kentlinin yaşam kalitesini yükseltecek.
  • İstanbul yeni kültür mekanlarına kavuşacak, kentin kültür altyapısı güçlendirilecek.
  • İstanbullular farklı sanat disiplinleriyle kucaklaşacak, İstanbullu gençler sanatsal yaratıcılıkla daha yakın bir ilişki kurma olanağı bulacak.
  • İletişimden organizasyona, eğitimden tasarıma pek çok yeni iş sahaları açılacak, Avrupa’yla kültürel ilişkilerin gelişmesinin yanı sıra ekonomik ilişkiler de gelişecek.
  • İstanbullu sanatçılar, yaratıcılar uluslararası alana açılacak.
  • Uluslararası projeler bir yandan Avrupa ülkelerine Türk kültürünü tanıtacak, öte yandan Avrupalı ve Türk sanatçılar arasında esin paylaşımına olanak sağlayacak.
  • İstanbul, 2006 yılından başlayarak, Avrupa ve dünyanın dört bir yanından pek çok kültür sanat insanının yanı sıra pek çok seçkin medya temsilcisini de misafir edecek; bir dünya kültür başkenti olarak uluslararası alanda ününü perçinleyecek.
  • İstanbul’un Avrupa Kültür Başkentliği’nden en önemli kazanımı, yöneten ve yönetilenlerin İstanbul için birbirlerine dayanarak, güvenerek, bilgi, birikim ve deneyimlerini paylaşarak ortak refahları için el ele çalışıp üretecekleri yepyeni bir yönetişim anlayışına kavuşmaları olacak.
  • Kentlilik bilinci gelişecek, İstanbullular kentlerinin sahip olduğu değerleri keşfederken böyle bir kentte yaşama şansına sahip oldukları için gurur duyacaklar.
 
Hedef Projeler
 
Yeni Mekanlar
 
 
 
 






Kentsel Uygulamalar
 
 







Müze ve Kültürel Miras
 
 
 
 
 
 
 







Kent Kültürü
 


 
 









Görsel Sanatlar
 
 
 










Müzik ve Opera

 
 
 
 
 
 





Sahne ve Gösteri Sanatları
 
 
 





Edebiyat
 
 





Sinema-Belgesel Animasyon
 
 
 
 

REKLAMLAR
 
ARAMA MOTORU
 
Özel Arama
HABERLER
 
SİNEMADA BU HAFTA
 
SPONSOR REKLAMLAR
 
 
Bugün 10 ziyaretçi (25 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol